Bölüm 14

Background color
Font
Font size
Line height

İyi okumalar 🤍

Bugün bebeğimden kopma günümdü. Gece uyuyamamıştım. Sabah yorgun bir şekilde yataktan kalkıp duşa girdim. Bornozumu giyip banyodan çıktım. Zor da olsa dolabımın karşısına geçebilmiştim.

Belimde hissedilen ellerle arkamı döndüm.

"İyi misin?" Fısıldayarak kulağıma doğru konuştu.

"İyiyim." Gözümden yaş gelince elimin tersiyle sildim.

Emir beni kendine doğru çevirip alnıma öpücük kondurdu.

"Sakın kendini üzme her şey güzel olacak."

Konuşacak gücüm bile yoktu. Sadece kafamı salladım. Elimi karnıma götürerek son kez okşamaya başladım.

"Ben de şimdi duşa gireceğim. Sonra çıkarız olur mu?"

"Tamam." Üzerimi giyinip aşağıya indim. Kimsenin haberi yoktu benim dış gebelik yaşadığımdan.

"Günaydın kızım. Hadi gel sofraya otur kahvaltını yap güzelce. Senin için taze sıkılmış meyve suyu koydum."

"Yok anne siz yiyin."

"Noldu kızım sana?" Yanına gelip elimden tuttu.

"Gözlerin kızarmış. Emirle kavga mı ettiniz?"

"Yok anne gece uyuyamadım ondan."

"Hadi Esila çıkalım."

"Nereye oğlum?"

"Hastahaneye gidicez anne."

"Hayırdır oğlum ne hastanesi. Torunuma bir şey mi oldu?" Emirin yanımda rahat konuşamayacağını anlayınca arabaya doğru gittim.

(Emir'den)

"Esila dış gebelik yaşıyor anne."

"Ne!? Oğlum sen ne diyorsun?"

"Ben şimdi Esilayı hastaneye götüreceğim bebeğin alınması için geldiğimizde konuşuruz."

Esilanın yanına gidip arabaya bindim.

"Hazır mısın?"

"Hazırım."

Hastahaneye doğru yola çıktık bugünün hemen bitmesini istiyordum. Hastahaneye varmıştık. Esilanın elinden tutup doktorun odasına doğru yürüdük. Doktor Esilayı bir odaya alıp işlemleri gerçekleştirdi.

"Emir bey gelebilirsiniz." Doktorun sesiyle hemen odaya girdim.

"İyi misin?" Esilanın gözünden yaşlar akmaya başladı.

"Hadi çıkalım."

Çok dikkatli bir şekilde Esilaya yardım edip arabaya bindirdim.

"Aç mısın kahvaltı yapalım mı?"

"Gerek yok." Bebek konusunda ben de tabi ki üzülüyordum ama Esila'nın kafasını dağıtmalıydım.

"Biraz sahil kenarına gidelim mi peki?"

"Emir istediğim tek şey eve gitmek."

"Tamam güzelim." Elini alıp öpücük kondurdum. Eve gelince dikkatli bir şekilde Esilayı odaya çıkarttım. Poyraza bugün şirkete gelmeyeceğime dair mesaj attıktan sonra Esila'nın yanına gittim.

"Şimdi benim bebeğim yok mu?" Esilanın bu sözü üzerine kalbime hançer saplanmış gibi hissettim. Ne söylesem Esila'nın acısını dindiremeyecektim. Onun yanında üzüntümü göstermemeye gayret gösteriyordu. 

"Benim bebeğimle hayallerim vardı Emir. Böyle ona küçük küçük eşyalar alacaktık. Oyuncaklar alacaktık. Beraber ailecek parka gidecektik piknik yapacaktık. Şimdi bunların hepsi hayal mi oldu?" Esilanın gözünden yaşlar süzülmeye başladı. Yanına gidip sıkı sıkı sarıldım.

"Bunları gerçekleştireceğiz sana söz veriyorum. Hadi dinlen biraz." Esila kafasını yastığa koyup gözlerini kapattı. Bende aşağıya inip evdekilerin sorularını cevaplamaya gittim.

"Oğlum gelinim nasıl oldu? Torunumu aldılar mı? "

"Aldılar anne." Sesim baya boğuk ve kötü çıkmıştı.

"Oğlum sen ne diyorsun? Şimdi evde ki torun heyecanı bitti mi?"

"Bitti anne." Üzüntümü ne kadar çok gizlemeye çalışsam da beceremiyordum.

"Tuğçe Esila için kahvaltılık bir şeyler hazırlar mısın? Bugün hiç bir şey yemedi."

"Tamam Emir abi hazırlayayim." Tuğçe Esila için kahvaltı hazırladıktan sonra tepsiyi alıp odaya çıktım.

"Hadi güzelim bir şeyler ye biraz." Esila sadece bakmakla yetindi.

"Aç değilim." Sesi kırgın çıkmıştı.

"Bak güzelim üzüntünü anlıyorum bende üzgünüm ama doktor ne dedi sağlıklı beslenmeye devam edeceksin."

"Aç değilim Emir."

"Esila lütfen daha fazla üzmeyelim birbirimizi."

"Emir anlamıyor musun yemek istemiyorum diyorum. Ben burada çocuğumu kaybetmişim sen bana yemek ye diyorsun!"  Esila'nın eşi bütün evde duyulmuştu.

"Tamam sakin ol." Yanına gidip sıkı sıkı sarıldım.

"Özür dilerim seni zorladığım için."

"Yenge!" Odaya Poyraz girmişti. Ne ben ne de Esila kapıya bakmıştık. Esilaya sarıldığımı görünce odadan çıktı.

"Biraz uyuyalım mı?"

"Uyursam bunlar geçer mi?" Sesi kısık çıkmıştı. Haklıydı bu yaşadıklarımız geçmeyecekti. Ama mecburduk.

"Geçmeyecek ama ayakta durmaya mecburuz. "

"Beni sakın bırakma Emir. Sen de gidersen işte o zaman ben de ölürüm."

"Sakın. Seni asla bırakmayacağım."  Esilayla beraber yatağa yattık. Saçlarının arasına bol bol öpücükler kondurdum.

(Gülçin'den)

Burası çok ıssız bir yer  başka yer yokmuş gibi bir de beni buraya getiriyor. Dağ evinde dolanırken kilitli bir kapı gördüm. Acaba bu oda da ne vardı. Delikten baktığım da çift kişilik yatak gördüm. Belki de burası Emir ve Esila'nın birlikte olduğu oda. Bu kapıyı açmam lazımdı.

Kapı sesi duyunca aşağıya indim.

"Gülçin hanım Emir bey bunları size gönderdi." Korumanın uzattığı poşeti alıp kapıyı kapattım. Poşeti açtığım da içinde kıyafetler vardı. Emir benim için kıyafet mi seçmişti?"

"O kızı sevmediğini zorla evelendirildiğini biliyordum. Seni o kozdan kurtarıcam sevgilim." Arka kapıdan ses gelince tedirginlendim.

"Kim var orada?"

"Şimdi sessiz ol seninle bir şey konuşacağım." Arkamı döndüğüm de tanımadığım bir adam bana doğru yürüyordu.

"Sen kimsin? Buraya nasıl girdin?"

"Sessiz olursan sana her şeyi anlatacağım."

Susarak karşımda duran adamı dinledim.

"Ben Ahmet Esilaya takıntılı bir şekilde aşığım. Duyduğuma göre sende Emire aşıkmışsın."

"Evet."

"Güzel şimdi senin plan kuracağız. Ondan önce anlaşmamız lazım."

"Söz konusu Emir ise her türlü anlaşmaya varım."

"Güzel." Planı güzel bir şekilde konuşup hallettik. Güzel bir plandı. Emir ve Esilayı ayırmak için güzel bir an.

(Emir'den)

Gözlerimi açtığım da Esila hâlâ uyuyordu. Telefonumun çalmasıyla komedinin üzerinde ki telefonu aldım.

"Efendim." Uykulu sesle konuştum.

"Emir gelmen lazım çok kötüyüm." Arayan Gülçin'di sesi çok kötü geliyordu.

"Gülçin. Noldu?"

"Emir ben evde otururken eve biri girdi. Yüzünde maske vardı çözemedim kim olduğunu. Beni taciz etmeye çalıştı."

"Ne saçmalıyorsun sen Gülçin!" Hemen telefonu kapatıp odadan çıkacakken Esila konuşmaya başladı.

"Gülçin?"

"Her şeyi sana anlatacağım güzelim lütfen beni anla gelicem hemen sana söz veriyorum." Evden hemen çıkıp arabaya bindim. Dağ evine gelince kapının önünde duran korumaların yerde baygın bir şekilde yattığını gördüm. Hemen içeriye girdim.

"Gülçin!" Yere oturarak ağlıyordu. Tişörtü her tarafı yırtıktı.

"Emir!" Hemen Gülçinin yanına gittim.

"İyi misin?"

"Değilim." Gülçin'e sarılmak ve sarılmamak arasında kalmıştım. Gülçin beni kendine doğru çekerek sarıldı.

"Sana ihtiyacım var Emir." Aklıma Esila gelince hemen geri çekildim.

"Gülçin sana dokunmak istemiyorum. Biliyorum iyi değilsin. Sana bunu kim yaptı?"

"Bilmiyorum." Sesi titrek çıkmıştı.

"Tamam şimdi sakin ol seni bize götüreceğim."

"Size mi ? Ama Esila var."

"Senin bu durumunu bilirse bir şey demez merak etme."

"Üzerimi?" Üzerine baktığım da kötü haldeydi. Ama üzerini ben değiştiremezdim.

"Odaya geçip kendin değiştir bende korumalara bakayım."

"Tamam." Gülçin odaya giderken bende korumaların yanına gittim. Korumalar atıldıktan sonra baya bağırıp çağırdım. Gülçin gelince beraber araba binip eve gittik.

Eve gelince önden Gülçini geçirdim.

"Oğlum Esi-" Annem bizi görünce baya sevinmişti. Daha doğrusu Gülçinin geldiğine.

"Gülçin kızım."

"Fatma anne." Birbirlerine sıkıca sarıldılar.

"Anne sen Esila hakkında bir şey diyordun?"

"Esila yemeğini yemiş oğlum sen git bak istersen." Esila'nın yemeğini yemesini duymam moralimi baya yerine getirmişti. Hemen odaya çıktım.

"Güzelim." Dolu gözlerle bana bakıp tekrardan kafasını duvara sabitledi.

"Nasıl oldun yemeğini yemişsin."

"Gülçini getirmişsin." Gülçini getirdiğimi nereden biliyordu? Daha yeni eve geldik.

"Gülçin için bu kadar telaşlandığını bilmiyordum. "

"Durumunu bilsen neden telaşlandığımı anlarsın."

"Durumu neymiş Emir? Sen daha iyi bilirsin nasıl olsa eski sevgilin sayılır."

Odaya Gülçinin geldiğini görünce sustuk.

"Kusura bakmayın rahatsız ediyorum. Esilayı merak etmiştim."  Esila yanımda derin nefes alıp verdi.

"Bebeğini kaybetmişsin duyduğum da çok üzüldüm."  Esilaya baktığım da tekrardan gözlerinin dolduğunu gördüm.

"Bu ara da Emir sana teşekkür edemedim. Bana kıyafet yollamışsın. Teşekkür ederim." Direk odadan çıkmıştı.

"Siz ne yapmaya çalışıyorsunuz!?"

"Öyle bir şey yok. Ben Gülçin'e kıyafet falan yollamadım. "

"Emir odadan çıkar mısın lütfen."

"Çıkmıyorum Esila sana her şeyi anlatacağım ama zamanı değil kendini toparlaman lazım."

"Emir. Sadece yanımda olmanı istedim. Varlığını hissetmek, kokunu hissetmek , ben artık çok güçlüyüm çünkü yanımda Emir Bozkurt var demek istedim. On yıl sonra kendimi güvende sevdiğim adamın yanında hissetmek istedim."

"Ben her zaman senin yanındayım. Seni hiç bir zaman bırakmayacağım." Esila'nın alnına kocaman öpücük kondurdum.

"İkimizde çok yorgunuz. Biraz dinlenelim söz veriyorum yarın sana her şeyi anlatacağım. Ve beni anlayacağına da adım gibi eminim."

Kapı sesi duyunca tekrardan kapıya baktık.

"Yenge aşağıdan sizi çağırıyorlar."

"Neden?"

"Misafirler geldi. Yengemi merak etmişler." Bu kadar çabuk mu yayılmıştı. Esilaya yataktan inmesine yardım ettim. Dikkatli bir şekilde aşağıya indik.

"Kızım nasıl oldun?"

"İyiyim."

"Yemeğini yedin mi?"

"Yedim."

"Moralini bozmakta çok haklısın kızım. Ama bunun ikinci çocuğu var dimi bir kaç ay sonra diğer çocuğu yaparsınız."

Esilaya baktığım mimiksiz bir şekilde karşısında duran teyzeye baktı.

"Müsaadenizle ben kalkayım yorgunum."

"Evet güzelim bence de hadi odaya geçelim."

Esilayla birlikte odaya çıktık.

"Bugün yapmak istediğin bir şey var mı? Kafanı dağıtmak için."

"Biraz dışarıya çıkalım mı?"

"Çıkalım tabi." Esila sadece telefonunu alıp aşağıya indik.

"Nereye oğlum?"

"Biraz hava almaya çıkıcaz anne."

"Emir bende gelebilir miyim?" Arkadan Gülçin konuşmuştu.

"Yok biz Esilayla tek başımıza gideceğiz."

"Niye oğlum gelsin işte."

"Anne!" Sessiz bir şekilde anneme doğru konuştum. Esila'nın elinden tutup dışarıya çıktık. Arabaya binip sahile doğru gittik. Sahil kokusu çok güzeldi.

"Şimdi kendini nasıl hissediyorsun?"

"İyi hissediyorum. Emir Gülçin niye buraya geldi? Seni aradığında neden hemen aceleyle çıktın?"

"Anlatacağım ama kızma."

"Dinliyorum."

"Gülçini dağ evine götürdüm. Orada kalmasını daha doğru gördüm. Annesi ölmüş. Babası da ona iki ay boyunca şiddet uyguluyormuş. Bende dediklerini duyunca hem senin açından iyi olduğunu düşünüp dağ evine yolladım. Sabahta dağ evine biri gitmiş Gülçini taciz etmeye çalışmış. Kapıda ki korumalar baygında gittiğim de. Bende onu buraya getirdim."

"Tecavüz mü?"

"Maalesef."

"İyi de bunu kim yapabilir?"

"Bilmiyorum güzelim bilmiyorum. Sabahtan beri bunu düşünüyorum."

"Kıyafet konusu ne alaka?"

"Kıyafetleri ben ona yolladım evet ama ben seçmedim. Kızlardan birinden rica ettim onlar seçti."

"Bana niye söylemedin Gülçini dağ evine yolladığını?"

"Eğer söyleseydim orada birlikte olduğumuz anlar aklına gelir diye düşündüm. Özür dilerim senden sakladığım için."

"Özür dilemene gerek yok. Sen doğru olanı yaptın."

"Bu anlayışlı halin beni bitiriyor be." Direk dudağına öpücük kondurdum.

"Emir napıyorsun?"

"Karımı öpüyorum."

"Böyle ortalık yerde."

"Evet ne varmış. Seni sevdiğimi bütün İstanbul görsün işte."

(Esila'dan)

Bu adam ne olursa olsun beni kendine tekrardan aşık etmeyi başarıyordu.

"Sana aşığım Emir Bozkurt."

"Ona ne şüphe Esila Bozkurt." Emirin yanağına öpücük kondurup geri çekildim.

"Aç mısın?"

"Biraz."

"Hadi gel yemek yemeğe gidelim."

"Tatlı yiyelim mi? Canım tatlı çekti."

"Yiyelim güzelim."

Oturduğumuz yerden kalkıp tekrardan arabaya binip kafeye gittik. Güzel bir yere geçip oturduk.

"Ne istersiniz efendim."

"İki tane çikolatalı tatlı alalım."

"Tamamdır efendim."

Kafamı manzara tarafına çevirip İstanbul'u seyrettim.

"Manzaraya baksana çok güzel."

"O tarafa bakmama gerek yok karşımda ki İstanbul'un en güzel manzarası." Emire dönüp sıcak gülümsememi yolladım.

"Emir."

"Söyle güzelim."

"Biz bazen birbirimizin üzerine çok gidiyoruz  ben bundan sonra seni dinlemeden anlamadan karşı çıkmak istemiyorum."

"Haklısın güzelim bende aynı şeyler sana yaptım." Emirin uzattığı elini sımsıkı tuttum. Tatlılar gelince elimizi ayırdık.

"Mm leziz."

"Beğendin mi?"

"Beğenmek ne kelime ba-yıl-dım."

"Afiyet olsun karıcım."

"Teşekkür ederim kocacım." Tatlılarımızı sessiz bir şekilde yerken telefonum çalmıştı.

"Efendim canım."

"Esila nasılsın güzelim haberi duydum çok üzüldüm. Kendini nasıl hissediyorsun."

"İyiyim canım sağol."

"Müsait misin yanına geleyim mi?"

"Emirle beraber dışarıdayız."

"Aa öyle mi bizde Poyrazla dışardayız. Neredesiniz gelelim."

"Sahilin orada ki kafeye geldik."

"Tamam canım geliyoruz biz."

"Tamam."

Telefonu kapatıp Emire döndüm.

"Yaren aradı buraya geliyorlar Poyrazla."

"Gelsinler bakalım."

Aradan geçen on dakika sonra Yarenler gelmişti. Yarene sımsıkı sarıldım.

"Güzelim."

"Canım."

"Üzme kendini her şey düzelecek tamam mı?"

"Tamam."

"Yengelerin en güzeli."

"Poyrazım." Poyrazla da sımsıkı sarılıp ayrıldık. Ben Yarenle yan yana oturdum. Emirde Poyrazla yan yana oturdu.

Gözümden gelen yaşları elimin tersiyle silip gülümsemeye başladım.

"Bir şey yer misiniz?"

"Çay alalım."

"Sen bir şey ister misin güzelim?"

"Yok sağol hayatım."

Sohbetimiz bir saati bulmuştu. Evden gelen telefonla Emir telefonunu açtı.

"Efendim anne?"

"Oğlum ne zaman geleceksiniz?"

"Birazdan geliriz anne. Bir şey mi oldu?"

"Elifler geldi Esilayı istiyor."

"Tamam geliriz birazdan."

Telefonu kapatıp Emir sohbetimize dahil olmuştu.

"Annem ne diyor abi?"

"Elifler gelmiş Esilayı istiyormuş."

"Elif mi gelmiş. Gidelim mi?"

Emir , Yaren , Poyraz gülmeye başladılar.

"Neden gülüyorsunuz ya."

"Bir şey yok güzelim hadi gidelim."

"Yaren sende gelsene bizimle."

"Evde misafir var Emir abi kalabalık etmeyeyim."

"Ne kalabalığı canım eltim hadi gel. Nasıl olsa sen de bu evde yaşayacaksın." Yareni koluma yakıp arabaya doğru yürüdük. Arkamızdan evin erkekleri gülerek geliyordu. 

Yaren Poyrazın arabasına bindi. Bende Emirin arabasına binip yola çıktık. Eve varınca dikkatli bir şekilde arabadan inip kaşıya doğru yürüdüm. Diğerlerinin de gelmesini bekleyip kapıyı tıktıkladım.

"Esila ablaaaa." Elifin sesini duyunca yüzümde gülümseme oluştu.

Kapı açılınca Elif dikkatli bir şekilde bana sarıldı.

"Esila abla seni çok özledim."

"Bende seni çok özledim canım."

"Sen hastaymışsın bende o yüzden sana yavaş sarılmak istedim." Elifin arkasında duran Fatma anneye baktım.

"Hadi Elifçim ablalarla abiler içeriye girsinler."

Hep beraber içeriye geçtik.

"Hoşgeldin Yaren kızım."

"Hoşbuldum Fatma anne." Yaren Fatma annenin elini öpüp içeriye geçti.

"Bana böyle gelinler getirin oğlum." Fatma annenin dediğini duyduktan sonra arkama baktım.

Gülçin bu eve geldikten sonra Fatma anne baya değişmişti.

"Esila."

"Abla." Ayşe ablaylada sımsıkı sarıldık.

"İyi misin güzel kızım."

"İyi abla sağol."

"Elif senin yanına gelmek çok istedi. Bende tutamadım."

"Olsun abla iyi yapmışsın. Elif varken ben de çok eğleniyorum."

"Esila abla odana çıkalım mı?"

"Çıkalım güzelim. Gel canım eltim yukarıya çıkalım." Yarenle beraber odaya çıktık.

"Bu abla kim Esila abla?"

" Poyraz abinin eşi güzelim."

"Ya öyle mi merhaba tanışalım mı? Benim asım Elif peki ya senin?"

"Benim adım da Yaren."

"Poyraz abiyi seviyor musun?"

"Evet seviyorum."

"Ne kadar seviyorsun?"

"Çoookkk seviyorum." Kapı da bizi izleyen Poyrazdan habersizdik.

"Poyraz abi seni seviyor mudur?"

"Seviyordur hemde Dünyalardan bile çok seviyorum." Poyrazın sesini duyunca hepimiz kapıya baktık. Yaren şaşırmış ve mutlu bir şekilde kapıya bakıyordu.

"Poyraz amca ayy abiiiii." Elifin bu sözüne gülmüştük. Amca diyince direk kızım olsaydı o da Poyraza amca diyeceği gelmişti. Gözüm dolunca kimseye fark etmemek için sildim.

"Ouyyy abisi kurban olsun sana. Napıyorsunuz bakalım."

"Hiç öyle Emir abi ve senin hakkında dedikodu yapıyorduk."

"Dedikodu he öylemi?"

"Hehe." 

"Yaren hanım şimdiden dedikodu yapmaya başlamışsın."

"Sevgilim ben öyle dedikodu yapmadım ki."

"Tamam tamam şaka yaptım."

"Esila abla"

"Söyle Balım."

"Masanın üzerinde ki ayıcığı alabilir miyim?"

"Alabilirsin güzelim."

"Kim aldı bunu sana?"

"Emir abin aldı."

"Emir abi bana da alır mı?"

"Alırım güzelim." Emirin sesini duyunca bu sefer Emire baktık.

"Ya çok güzel hep beraberiz."

"Hadi bakalım yemek hazır aşağı da bizi bekliyorlar."  Yaren ve Poyraz Elifle beraber aşağıya indiler. Emir benim yanıma gelip oturdu.

"Nasıl oldun?"

"İyiyim." Elimi Emirin yanağına koyup okşadım. Emirle beraber diğerlerinin arkasından indik. Yemek Faslı bitikten sonra çayları dışarıda içmeye karar verdik. Büyükler bahçeye çıkınca Yarenle birlikte

You are reading the story above: TeenFic.Net