2- BAZI KAYBEDİŞLER

Background color
Font
Font size
Line height


Bölüm Şarkısı : Çimen Yalçın - Uyan Zeynebum Uyan

Keyifli okumalar kurtlar 🐺

————————————————————————————————

YAZAR BAKIŞ AÇISI ;

Helikopterin karargaha inmesiyle Emin'i almak için ayağa kalktı Alp timi, tim için kardeşlerini son yolculuğuna uğurlamak onların içini yakıp kavururken Önder albay yüzündeki pişkin gülümsemesiyle piste doğru yaklaştı amacına ulaşmıştı hain olduğunu anlamayan bu askerlere artık tahammül etmesine gerek kalmamıştı bir ölü bir ölüdür diye düşünüyordu onların kendi tarafından aldıklarına bedeldi yaptıkları kızlarını kurtarmak için gerekirse tüm tugayın canını alırdı nasıl olsa bu aptallar hiç birşey anlayamayacaktı yakında bunların hepsinden kurtulacaktı nede olsa. Kendine doğru yaklaşan Arca'yla yüzündeki pişkin gülümsemeyi sildi Önder bu kadından uzak durması kendi kârınaydı önünde tekmil için duran Arca çok sakin görünüyordu
bakışlarında hiçbir duygu olmayan sakin birisi gibi duruyordu bir adım geriye attı Önder bu kadından uzak durması gerekliydi aksi olursa son zamanları olurdu önderin

————————————————————————————————

ARCA ÜLGEN'DEN

Albayın karşısına geçip tekmil vermek için durdum bakışlarımda ne gördü bilmiyorum fakat bir adım geriye doğru gitti

"Yüzbaşı Arca Ülgen 6 subay ve 1 şehitle görev başarısızdır komutanım"  dedim sakin bir şekilde içimde fırtınalar koparken sakinliğimi korumak okadar zordu ki Albayın yüzünde oluşan saniyelik tebessümle bir an sakinliğimi kaybedecek gibi oldum söylediği cümleler yüreğimdeki koru öyle bir yaktı ki nefesim kesilecek gibi oldum.

"Şehitin evine sen gideceksin Arca haberi sen ve timin verecek tüm bu olanlar senin suçundu emir komuta sendeydi, sen ise Zilan'a karşı olan öfken yüzünden kardeşim dediğin adamı tabuta koydun şimdi sen söyleyeceksin onlara" dedi alay eder gibi şimdi ben nasıl gidecektim o kapıya nasıl derdim Zeynep'e düğün için gün saydığın adam kara toprağa girecek diye Zeynep'in hasta kalbi nasıl kaldıracaktı olanları söz vermiştim ben o kıza şahidiniz olucam diye şimdi nasıl taşırım kardeşimin tabutunu toprağa.

"Emredersiniz komutanım" dedim son demlerimde time doğru dönüp gidiyoruz anlamında bir işaret verdim hızla odalarımıza gidip resmî tören kıyafetlerimizi giymemiz lazımdı odalara doğru giderken Rüzgar yanıma yaklaştı durumu kötü görünüyordu

"K-komutanım Emin evlenecekti haftaya b-biz nasıl yapıcaz Zeynep'e bunu kız zaten hasta nasıl dayanır buna ben dayanamıyorum da bu kız nasıl dayanacak komutanım nasıl" acıyla konuşuyordu.

"Bilmiyorum Rüzgar'ım ben şuan hiçbirşey bilmiyorum şimdi yapmamız gereken şey kardeşimizi gururla uğurlamak olacak herkesin hazırlanmak için yarım saati var hadi" diyerek yolladım onları Bigeyle birlikte odamıza doğru yol almıştık Bige'nin hali normal değildi aklında babası vardı şuan.
Odaya girdiği gibi yatağına oturdu direkt ellerini saçlarına doğru koyarken ağlamaya başladı birden bu zamana kadar kendini tutması bile iyiydi onun için hızla yanına gidip sarıldım ona ağlaması şiddetlenirken bir yandan saçlarını seviyordum.

"A-abla Emin babam gibi gitti o-oda babam gibi vuruldu abla ben bir an onu babam sandım ben babamı kaybettim şimdi kardeşim gitti abla b-biz dağılıyoruz gittikçe" ağlayarak konuşuyordu onu en son ne zaman böyle gördüm hatırlamıyorum bile içi çıkar gibi ağlıyordu onu sakinleştirmek için biraz daha sıkı sarıldım ona kulağına doğru eğildim sakinleşmesi gerekiyordu.

" kardeşim yapma böyle hadi kalk sakinleş biraz kalk ve intikam için yanımda kal Emin için hadi güzelim sakinleş biraz" diyerek saçlarını okşadım Bige intikam lafını duyunca direkt gözlerime baktı

"Nasıl abla anlat bana ne yapıcaz"

"Şuan değil güzelim şimdi değil ilk işimiz Emin'i uğurlamak olacak zamanı geldiğinde taş üstünde taş kalmayacak anladın mı" dedim sakince şimdi işimiz değildi onları en beklemedikleri anda yakacaktım düştüğümüzü sandıkları anda alacaktım canlarını.

————————————————————————————————

YAZAR BAKIŞ AÇISI;

Şehit evine gitmek için hazırlanan Alp timi içlerindeki tüm duygularını bastırarak yola çıkmışlardı.

Emin'in evinde ise durumlar çok farklıydı Zeynep hazır olan beyaz elbisesi'ni giymiş öz annesi ve babası gibi gördüğü ailesine gösteriyordu neşeyle, haftaya canı gibi sevdiği adamla evleneceklerdi içinde öyle güzel duygular vardı ki kimse bozamazdı bunu hasta kalbi bile mutlulukla atıyordu tek eksiği sevdiği adamın gelmeseydi Zeynep üzerini değiştirmek için odasına giderken çalan kapıyla heyecanı katlandı sevdiği adam gelmişti kesin her görev dönüşü kapıda Zeynep'i görebilmek için anahtarı olsa bile kapıyı vururdu Emin fakat bilemezdi Zeynep açtığı kapıyla kalbinin duracağını, bilemezdi heyecanla beklediği sevdiğinin naaşının geleceğini.

Zeynep heyecanla açtığı kapıda tören üniformalarıyla Arca ve Alp timini görünce duraksadı birden aklına gelen şeylerin gerçek olmaması için dua etmeye başlamıştı bile olamazdı ki böyle evleneceklerdi onlar

"A-arca abla nikah haftaya olacak s-siz niye böyle geldiniz Emin sürpriz yapacak dimi o yüzden geldiniz siz b-biz evlenicez ya hani ondan sürpriz yapacak bana dimi abla birşey söyle nolur cevap ver bana ABLAA" diyerek dizlerinin üzerine çöktü Zeynep nefesleri sıklaştı kalbi ağrımaya başladı canı öyle yanıyordu ki kalbinin ağrısını bile hissedemiyordu

"Başımız sağolsun Zeynep Asteğmen Emin Uslu dün gece hain bir pusuda Şehit oldu" dedi Arca içi yana yana Zeynep'in yanına doğru çöktü yavaşça Arca sıkıca sarıldı ona yaşadığı şeyleri biliyordu bir an kendini gördü Zeynep'te acıları ortaktı onların ikiside sevdiği adamı mutlulukla beklerken kaybetmişti onlar.

Bazı kaybedişlerin zamanı olmazdı en beklenmedik anda olurdu herşey.

Acı haberi alan Zeynep kalbini tutarak geriye doğru yığıldı birden Arca kollarında bayılan kızla hemen kucağına aldı onu ambulansa doğru koştu nabzı yavaş atıyordu. Emin'den sonra Zeynep'ide kaybedemezlerdi, ambulanstaki doktorlar hızla genç kıza müdahale ederken Emin'in ailesi yıkılmıştı timdekiler onlarla ilgilenirken, Arca ambulansla hastaneye doğru yola çıkmıştı çoktan bir saniye bile Zeynep'in elini bırakmamıştı.

Hastaneye yetişen Zeynep artık son anlarını yaşıyordu doktorlar ona müdahale ederken kapının önünde bekleyen Arca stresle sağa sola gidiyordu.
Üzerindeki tören üniformalarını görenler ona üzüntüyle bakıyorlardı anlamışlardı şehit olduğunu içleri burkuldu onu görenlerin.
İçeride verilen yaşam mücadelesi artık son bulmuştu Zeynep sevdiğinin arkasından daha fazla dayanamamıştı kalbi onun acısıyla birlikte durmuştu içerden çıkan doktorla Arca hemen önünde durdu

"Yaman güzel şeyler söyle bana Zeynep iyi de birşey söyle susma hadi" diyerek yakındı Arca arkadaşının yıkılmış halini gören Yaman haberi nasıl vereceğini bilemedi bir an

"Maalesef Arca Zeynep'in kalbi kaldıramadı olanları üzgünüm onuda kaybettik" diyerek acı haberi verdi Yaman

Acı haberi alan Arca'nın içinde yanan alevler daha da harlandı Yaman arkadaşının bakışlarında gördüğü öfkenin farkındaydı şuan karşısında arkadaşı Arca yoktu, şuan onun karşısında Yüzbaşı Arca Ülgen vardı ortalığı yakıp kavuracak dünyayı onların başlarına yıkacak olan bir Yüzbaşı vardı.

Şimdi herkes susacak Tamu konuşacaktı

————————————————————————————————

ARCA ÜLGEN'DEN DEVAM ;

Bir hafta sonra;

Tam bir hafta olmuştu Emin ve Zeynep'i toprağa vereli bir haftadır timle beraber zorunlu izne çıkarılmıştık hepimizin hali kötüydü onlara göre fakat bizim için işler öyle değildi bir haftadır yaptığımız işlerle çoktan ortalık karışmıştı bile. Hainlerin belgeleri toplamış mağaralara baskınlar düzenlemeye başlamıştık çoktan. Kimsenin haberi olmadan gizli görevin fitilini ateşlemiştik.
Önder albayın paçaları tutuşmuş bir halde kim olduklarını arıyordu mağaraları patlatanların, unuttuğu şey ise kendisini çok akıllı sanmasıydı bizim onları bulamayacağımızı sanmıştı gözünün önündeki kıyameti göremeyecek kadar kör etmişti içindeki iğrenç duygular

Gerekli ayarlamaları yapıp evden çıktım üzerimde üniformalarım yoktu iznimiz bitmiş mesai için tugaya gitmemiz lazımdı ama işler artık öyle yürümeyecekti elimdeki belgelerle bizimkilerin yanına doğru yürüdüm hiçbiri üniformalarını giymemiş beni bekliyorlardı tugayın önünde yanlarına vardığım zaman Galip abi hızla yanıma gelmişti.

"Arcam herşey hazır senin hamleni bekliyoruz" diyerek elindeki belgeleri uzattı

"Tamamdır abi ben Önder'in yanına gidiyorum siz yola çıkın ben size yetişirim sorun olmayacak" dedim ve hızla Albayın odasına doğru yol aldım odanın önündeki posta birden

"Komutanım albay telefon görüşmesi yapıyor giremezsiniz" diyerek yolumu kesmişti onu hiç umursamadan ters bir şekilde bakıp yoluma devam ettim elim kapının kolundayken albayın içerden konuşması birden kesilmişti hızımı kesmeden odaya daldım. Tekmil vermeden karşısındaki koltuğa oturdum.

"Buda ne demek oluyor Arca nasıl bir Albayın odasına izinsiz,tekmilsiz girersin sen" diyerek sesini yükselti panikle onu duymamdan korkmuştu herhalde.

"Karşınızda bir asker olsaydı dediklerinizi umursardı belki Önder bey fakat şuan karşınızda bir asker yok"

"Ne demek bir asker yok"

"Buyurun Önder bey" diyerek elimdeki belgeleri uzattım. Önder eline aldığı belgeleri incelerken yüzünde oluşan şaşkınlık görmeye değerdi çünkü elindeki belgeler

ALP TİMİNİN istifa belgeleriydi

Pes ettik sanmalıydılar
Düştük sanmalıydılar
Savaşa karşılık veremeyecek kadar çöktük sanmalıydılar

Ki yapacaklarımızdan sonra bir daha cesaret edemesinler.

Albay elindeki belgeleri incelerken her kağıtta daha da şaşırıyordu hakkı varmış gibi öfkeyle ayağa kalktı

"Buda ne demek oluyor Arca sırf bir şehit verdiniz diye nasıl istifa edersiniz" diyerek öfke saçtı güya fakat gözlerindeki sevinci saklayamıyordu.

"Yanlışınız var Önder bey biz şehidimiz için istifa etmiyoruz Biz kardeşimiz için son görevimizi yerine getiriyoruz" dedim keyifle.

"Benim tanıdığım Arca bu değil sen nasıl askersin böyle bir şehitle istifa edip karşıma geliyorsun" Dedi

Onu hiç umursamadan odadan çıkmak için ayağa kalktım kapıyı açmak için elimi uzattığım sırada arkamı dönmeden omzumun üzerinden Öndere doğru baktım.

"Benim hakkımda bilmediğiniz çok şey var Önder bey" dedim onu sinirlendirecek şekilde yavaşça ona doğru döndüm

"Benim bir asker bir robot olduğumu düşünüyorsunuz haklısınızda aslında fakat bilmediğiniz şey benim bir Kurt olduğum, içimdeki öldürme arzumun, vatanıma göz diken orospu çocuklarını silme duygumun ne kadar olabileceği ama konumuz bu değil"

Sakindim sakin kalmam lazım yoksa şuan tüm operasyonu siktir edip bu piçin kafasına sıkacaktım

"Asıl konu sizsiniz şuan evet Albaysınız karşınızda asker olarak tekmil vermeden izin almadan bulunamam ama şuan sizin karşınızda bir asker yok sizin şuan karşınızda eşini karnında çocuğuyla kollarında şehit vermiş bir kadın var, kardeşini gözünün önünde alnından vurularak şehit vermiş bir abla var" dedim duygusuz bir şekilde

Anlattıklarımı anlamadığı çok açıktı hoş anlamasınıda beklemiyordum ondan zaten bu şerefsizin o kadar da zeki olduğunu sanmıyordum

"Yani Arca ne demek oluyo bu şimdi" dedi öfkeyle

"Yanisi şu Önder bey benim kim olduğumu ve neye dönüşebileceğimi,
Neler yapabileceğimi bilmediğinizi anlatıyorum bunu sakın unutmayın" dedim ve odadan çıkmak için arkamı döndüm çıkmadan son kez ona bakmadan son sözlerimi söyledim

"Bir gece ansızın Önder bey şuan değil bir gece ansızın" dedim ve hızla odadan çıktım bizimkilere yetişebilmek için hızlı olmam lazımdı artık herşeyin zamanı gelmişti.

Zaman Uygar Alp'imin ve Emin'imin intikamını alma zamanıydı.

————————————————————————————

3 hafta sonra;

Önümdeki dosyalara dikkatle baktım şuanlık herşey yolunda gidiyordu yaklaşık 20 gündür yaptığımız gizli operasyonlarla önümüzdeki planlar bitti sayılırdı aldığım isimlerle operasyon daha kolay olacak gibi görünüyordu, şuanda gizli bir şekilde yürütsekte yüksek rütbelilerin tüm olanlardan haberi vardı ve biz ona göre hareket ediyorduk çok yakında bu işkence bitecekti.

•••••••••••••

Önüme koyulan dosyaları okumadan imzalıyordum işime yaramayacaklardı nasıl olsa şuan şirkette saçma sapan belgelerle uğraşmak kendimi karagahta dosya işleriyle uğraşıyormuşum gibi hissettirmişti. Onları bile özlemiştim şu kadar zamanda.

Yaklaşık 3 haftadır şirketle uğraşıyordum güya belge imzala toplantıya gir insanlarla uğraş derken zaman çok çabuk geçmişti.

Odanın kapısının çalmasıyla gir diye seslendim içeriye giren Oğuz yanıma geldi.

"Arca hanım araba hazır ne zaman çıkıyoruz" dalgayla sordu benimle uğraşacak çok fazla malzeme veriyordum ona şu sıralar tabi komutanı değilim ya uğraşır.

"Şimdi çıkıcaz Oğuz ilk Kemal babanın yanına uğramamız lazım sonra asıl işimize dönücez"

"Hay hay efendim sonunda kurtuluyoruz galiba takımlardan"

"Sonunda Oğuz sonunda galiba kurtuluyoruz"dedim keyifle.

Şirketten çıkıp vip araca bindim bizimkiler çoktan gelmişti Oğuz'unda gelmesiyle yola çıktık ilk işimiz Kemal baba olacak sonra ki işimiz ise haftalardır uğraştığımız intikamın son noktasını koymak olacaktı artık gizli olmayacaktık artık herşey bitecekti

Kurdun dişine kan değdi şimdi parçalama vaktiydi

Vakit intikamın alınma vaktiydi



—————————DEVAM EDECEK———————

Herkese iyi günler gece boyu bölüm için uğraşıp yazmaya çalışıyorum ve işin aslı bu iş gerçekten çok zormuş profesyonel bir yazar değilim ve ne yapmam gerekiyor inanın pek bilmiyorum aklımda herşey hali hazırda kayıtlı finale kadar bölümlerim hazır fakat iş kaleme dökmeye gelince beceremiyorum fakat okumak isteyenler için sabırla ve büyük uğraşla yazıyorum.

Güzel bölümlerle karşınıza gelmek üzere gidiyorum. Sizleri çok seviyorum

Herkese sevgiler ve saygılar sunuyorum esen kalın Kurtlar 🐺

İnstagram: S.selinay54
                  Yuzbasi_Tamu

Tiktok: Sselinayy54

İyi okumalar Kurtlar 🐺

                                         1823 kelime


You are reading the story above: TeenFic.Net