Karakterler ve olaylar kurgudan ibarettir
Sınav haftası bölüm atamayacağım için seri bölüm atmaya karar verdim siz de biraz yorum yapın 😡
Zoktay's pov
İsmimi duyduktan sonra Özdene bakış atıp ayağa kalktım. Kızlar alkışlıyorlardı. Tam o sırada Ayçayla göz göze geldik. Üzülmüş gibi duruyordu. Ama öyle durması üzüldüğü manasına gelmezdi. Hem neden üzülcekti ki.
Özdenle Tolga Beyin odasına girdik.
"Kızlar hoşgeldiniz. Neden burda olduğunuzu biliyor musunuz?"
Özdenle yan yana oturuyor,aynı odada oluyor olmak bile beni daraltıyordu. Çok sinirliydim. Çocuk tavırları yüzünden bu odadaydık.
Özden "Ben biliyorum!" dedi.
"Zeynep sen?"
"Performanstan dolayı mı?"
"Aranızdaki sorunlardan dolayı. Bakın kızlar ne olursa olsun aranızda ne geçerse geçsin bunu ne bize ne de seyirciye yansıtma hakkınız yok. Kimse kimseye bayılmak zorunda değil. Ama siz eğer kamp sınırları içerisinde ortak bir şey için çalışıyorsanız bize bunu hissettiremezsiniz."
İçimden geleni söyleme kararı aldım.
"Tolga bey ben hem grubun hemde kendi performansım düşmesin diye çok uğraştım. Elimden geleni de yaptım. Ama Özden o kadar kin beslemiş ki bana. Hiç durumu idare etme çabasında olmadı"
Özden şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu. Korkup söylemeyeceğimi felan düşünmüştü heralde.
Tolga Bey Özdene bakıp kaşlarını kaldırdı.
"Yani tam olarak öyle sayılmaz ama-"
"Kızlar her neyse. Kim haklı kim haksız tartışması yapmaya çağırmadım sizi buraya. Bir grup üyesi olmak istiyorsanız o zaman iyi geçinmeyi de bilmelisiniz. Elinizden gelenin en iyisini yapmanızı istemiyoruz. Dahasını yapmanızı istiyoruz. Demekki elinizden gelen yeterli olmuyormuş" dedi imalı bir şekilde.
Moralim iyice bozulmuştu. Haklıyken haksız duruma düşüp bigno almıştım. Üstelik Özden de sinsice işin içinden sıyrılmıştı. İkimizde tamam diyip odadan çıktık.
Özdene
"Bu sefer ucuz yırtmış olabilirsin ama bir daha benimle muhattap felan olma. Ortak iş yapmamız gerekirse yaparız bu kadar. Bir şeyleri mahvetme" dedim.
Özden
"Bu bad girl triplerin hiç bitmicek mi yaa senin" dedi.
"Saçma sapan planlar yapma yeter" dedim ve yine ortak olana geldim.
Ayçanın yanına oturdum yine. Of ama oturmak istemiyordum. Kimsenin bana acımasını istemiyordum. Hele Ayçanın acımasını hiç istemiyordum. O ise sürekli bana acıyıp iyilik yapma peşindeydi. O yüzden Ayçayla göz teması kurmaktan kaçındım.
Civan "Kızlar ne düşünüyorsunuz?" diye sordu.
Özdene bakıp "Tolga Bey aramızda çıkan ufak sorunların bir daha olmamasını istedi" dedim.
Özden de "Evet bizde anlayışla karşıladık tabiki" dedi.
Özdeni ufak bir süzdükten sonra Mina omzumu okşayıp elimi tuttu. Ona ufak bir tebessüm ettim. Ama modumun düştüğünü kim görse anlardı.
En sonunda düelloya çıkacaklar şarkılarını öğrenince bizde ayağa kalkıp Burcu hocanın workshopuna doğru gidiyorduk.
Gitmeden kendime kahve yapmak için mutfağa girmişken arkamdan bir ses yükseldi. Ayçaydı.
"Zeynep"
Gözlerimi kapatıp yüzümü ekşittim.
"Artık bana bir açıkalama mı yapsan?" dedi.
Gözlerimi açıp arkamı döndüğümde çok yakın olduğumuzu fark ettim.
Ayça's pov
Zeynep bignodan sonra çok sarsılmıştı. Yanıma oturup kafasını eğmişti,vücudunu sıkmaktan kıpkırmızı olmuştu ama farkında değildi gözlerinin dolu olduğunu hissediyordum. Sesinin titrediğini hissetmeyelim diye olacak ki ağzını bıçak açmamıştı o andan sonra. Ayrıca bu halini özellikle bana belli etmemeye çalışıyordu. Farketmediğimi düşünüyordu ama farketmiştim ve farkettiğim bir şey daha vardı:
Zeynebin ne kadar hırslı bir insan olduğu.
Basit bir bigno için bile neredeyse atak geçirecekti artı olarak bunun belli olmasından ve zayıf görülmekten o kadar korkuyordu ki bunu çok profesyonelce gizliyordu.
Çünkü dibinde oturup onunla konuşam Mina dahil kimse farketmemişti. Çok iyi arkadaş olmalarına rağmen.
...
Workshop için çağırılınca Zeynep mutfağa girdi ben de konuşmak için arkasından girdim. Adıyla seslendim. Duydu ama dönmedi.
Yaklaşıp arkasından ellerimi tezgaha koyunca ellerime bakıp panikle arkasını döndü. Tezgahla benim aramdaydı ve bu kadar yakın olmamıza şaşırmış olmalıydı.
"Napıyorsun"
"Artık bana bir açıklama mı yapsan"
Gözlerimin içine bakıyordu bir süre düşünüp öyle cevap verdi.
"Açıklama?"
Aslında buraya neden bana dünden beri soğuk yaptığımı sormaya gelmiştim ama beynim çalışmaya başladı ve "Biz ne zaman yakın olduk ki" diye düşündüm. Ne diye soruyordum ki bunu? Zaten yeteri kadar garip bir pozisyondaydık bir de bunu sorarsam işler iyice garipleşecekti.
"Özden bana senin ona yaptıklarını bilmediğimi söyledi ne yaptın da bu kadar büyütüyor?"
Afalladı. Sonra beni baştan aşağı süzüp tezgaha dayanmış sırtını dikleştirdi ve tezgahta olan bileğimi tutup.
"Dibimden çekilip oturursan anlatıcam"
Kendime gelip masadan bir sandalye çektim. O da karşıma oturdu.
"Kimseye söylemeyeceğini varsayarak anlatıyorum"
"Söylemem tabiki"
İç geçirip anlatmaya başladı.
"Biz kereml- yani kerem hocayla sevgiliydik biliyorsun."
"Evet"
"Özden de bizim dans kursundaydı. Biz yakın arkadaştık,Kerem de dans hocamızdı biz keremle flörtleşiyorduk zaten sonra çıkma teklifi edince sevgili olduk ama kurstan kimse beklemiyordu Kerem Hocanın öğrencisiyle beraber olmasını"
Ben kaşlarımı çatınca o da duraksayıp kafasını önce öne eğip sonra tavana baktı.
"Eee Özdenle ne alakası var"
"Özden de kerem hocadan hoşlanıyormuş ama ben yemim ederim bilmiyordum bilsem valla yapmazdım zaten kerem benim için o kadar da önemli değildi onun için arkadaşımı satmazdım yani valla"
Bir anda paniklemişti yargılamamdan korkuyordu ama ben nedense ona güveniyordum.
"Tamam tamam inandım ben sana"
"Böyle olunca bir anda benden uzaklaştı artık düşmanı gibi davranmaya başladı. Öyle olunca ben de ona aynı şekilde davrandım çok sinirlenmiştim bir anda böyle olmasına. Sonuçta hoşlanıyorsan söyle ben de ona göre hareket edeyim değil mi?"
"Aynen"
Bir anda çenesi düşmüştü bu hali çok tatlıydı muhtemelen şu an farkında değildi bunun ama ben hiç farkına varsın istemiyordum çünkü vardığı an eski zeynebe dönecekti.
"Bir gün bir gösteri için ana dansçı seçilecekti. Ben seçildim o da arka dansçıydı. Kerem sevgilim diye seçildiğimi düşünüyordu ama ben torpil kullanma ihtimalim varsa bile kullandırtmam öbür türlü başarım beni tatmin etmiyor çünkü"
Bu bilgi kafamda zeynep hakkındaki şüphelerin biraz daha silinmesine neden olmuştu.
"Sonra bana dans gösterisinden bir gün önceki provada bir anda çelme takınca ben sakatlandım gösteriye de çıkamadım kerem de şahit olmuştu bu ana. Normalde sadece ceza alacağı bir durumken Kerem onu kurstan kovdu. Ben de o an çok sinirli olduğum için bir şey demedim aklım yerinde olsa müdahale ederdim. Sonuç olarak benim yüzümden kovulmuş oldu yani"
"Senin yüzünden kovulmamış Zeynep kendi kaşınmış"
Ağzını açacakken Mina kapıdan içeri girdi
"Nerdesiniz siz ya herkes sizi arıyor workshop başlayacak"
Zoktays pov
Ayçaya bir anda Özdenle alakalı her şeyi anlatmıştım. Bir anlık ona güvenesim gelmişti. Normalde kimseye kolay kolay bir şey anlatmayan biriyken Ayçanın tek sorusuyla bu kadar detaylı her şeyi anlatmam biraz ürkütücüydü.
Ama rahatlamıştım. Hemde çok.
Üstelik Ayça beni hiç yargılamamıştı. Hatta bana hak bile vermişti. İyi biri miydi iyi biri rolü mü yapıyordu bilmiyordum ama samimiyetine inanmaya başlamıştım. Kampta Özdenle alakalı durumda ne hissettiğimi anlayabilen biri olması beni mutlu etmişti. Minaya da anlatabilirdim ama ben nedense Ayçaya anlatmıştım.
Mina mutfağa gelip bizi çağırdığında Ayçayla beraber kalktık. Ayça bana bakıp
"Yıllar öncenin mevzusu. Canını sıkmaya değmez. Sen kendine yeni bir yol seçiyorsun. Geçmişteki insanların bunu mahvetmesine izin vermeyecek kadar güçlü olduğunu biliyorum" dedi.
Güçlü olduğunu biliyorum mu? Gerçekten böyle mi düşünüyordu?
Kafa sallayıp
"Sağol Ayça" dedim.
Sonra Burcu hocanın ses açma workshopuna gittik.
Workshopta yerde yoga mattları da vardı. İlk önce rahatlamak için yoga yapıcaktık. Sonra da farklı notalara çıkıcaktık. Kendime bir matt seçip oturdum. Gözlerimi kapatıp derin nefes alıp verirken gözüme saçma bir şekilde hep Ayça geliyordu.
Şu son iki gündür beraber çok fazla zaman geçirmiştik. Prova,performans,onun evine gitmem,şimdi de Özden olayını konuşmamız. 7/24 beraber olmuştuk nerdeyse.
Odaklanamayıp gözlerimi açtım. Sonra yeniden kapattım. Bu sefer de sabah uyanır uyanmaz Ayçayı öpüşürken gördüğüm an gözüme geliyordu. Bu kadarı da fazlaydı.
Bu kadar zaman geçirmemizin sonucu anca bu olurdu.
Workshop bittikten sonra Ayça geldiği için yapamadığım kahvemi yapmak için mutfağa geri gittim. Kahvemi yapıp düello saatini beklemeye başladım. O sırada da Aysıla ve Melissa düello için hazırlanıyorlardı.
Ayça da onların yanındaydı.
Ay bu kızın hümanistliği beni delirtiyordu. Neden herkese yardım etmeye çalışıyordu ki. Ayça onlara yardım ederken çaktırmadan baktım. Gülüşüp eğleniyorlardı. Ayça herkesle bir anda samimi olabilen ve iyi anlaşan biriydi. Bense tam tersi. Herkese soğuk ve mesafeli. Ama yinede bizi ortak bir noktada buluşturan bir şey vardı. Neydi bilmiyorum.
Onlara bakış attıktan sonra telefona bakmaya devam ettim.
Ayça's pov
Melisa ve Aysıla'ya yardım ediyordum ama içim çok buruktu çünkü yarın ikisinden biri kampa veda edecekti. Her hafta birimizin eksilecek olması gerçeği her ne kadar bu grupta olmayı çok istesem de beni çok üzüyordu çünkü her birine ayrı ayrı bağlanmaya başlıyordum artık. Özellikle sevdiklerimden birileri gelecek haftalarda elenirse nasıl toparlarım bilmiyordum.
Aysıla ve Melisa sanki içlerinden biri yarın elenmeyecekmiş gibi gülüp eğleniyorlardı ben de onlara ayak uyduruyordum.
Gülerken Kafamı sola çevirme ihtiyacı hissedip Zeyneple göz göze gelince gülümsedim. O da bana içten bir şekilde gülümsedi ama bunu yapmasıyla ne yaptığını farkedip gülüşünü silerek arkasını dönmesi bir oldu.
Bu kız bana kötü davranmak için niye ekstra çaba sarfediyordu hala anlamış değildim ama aramızın düzeleceğine inanıyordum. Bugünki konuşmamız Zeynep hakkındaki önyargılarımın da yavaş yavaş kırılmaya başlamasına sebep olmuştu.
...
Gün bitip de Ofisten çıkmamız gerekince Yılmazçelik koşarak arkamdan gelip sarıldı.
"Eee bugün napıyoruuzzz"
Zeynep önümüzden yürüyordu bunu duyunca arkasını dönüp:
"Ne yapacaksanız ben gelmem çok yoruldum bugün keyfim de yok zaten eve gidip uyuyacağım"
Mina dudağını büzüp:
"Aşkım sensiz olmaz ki ama sen köşede durup somurtmasan biz nasıl sohbet edicez değil mi kızlar hahaha"
Bunu duymamızla kahkayı patlatmamız bir olmuştu ama Zeyneple göz göze gelince hiç de memnun olmadığını farkedip ciddileştim. Zeynep'in sinirleri bozulmuştu ama Mina'nın şaka yaptığını da biliyordu sadece Mina'nın dedikleri onun içinde bir şeyleri tetiklemişti.
"Öyle olsun Mina"
"Aşkım sen beni bilmiyor musun ya valla şaka yaptım özür dilerim"
"Tamam Mina ben gerçekten gelemicem ama size iyi eğlenceler"
"Zeynep böyle olmaz ki ama"
"Mina valla senlik bir şey yok benim uykum var"
Kapıdan çıkıp onu bekleyen taksiye bindi.
Üstüne gelinince nefesi de hızlanıyordu daraldığını ben bile hissetmiştim ama Mina'nın kötü bir niyeti de yoktu bugün olanlar onu daha alıngan biri yapmıştı belli ki.
"Kızlar ekmiş olucam ama ben de çok yorgunum başka bir zaman gidelim olur mu? Zeynep de iyi olur o zaman"
Gerçekten çok yorulmuştum.
Yılmazçelik oflayarak
"Ay tamam ben de işimi sizin için iptal etmiştim ama neyse"
Koluna girip "başka zaman söz telafi edicem" dedim.
Mina bizi eve bırakacaktı kafamı cama yaslayıp gözlerimi kapayınca uykuya daldım.
1610kelime☝️
You are reading the story above: TeenFic.Net