Gece 11...Yeosangın tatlı alarmı çalıyor.Sarışın olan gözlerini ovalayarak yataktan çıktı. Hazırlaması gereken bir taslak vardı ve geç kalmamalıydı.

Odasındaki banyoya girerek elini yüzünü yıkadı ve telefonunu alarak odasından çıktı.

Kapı sesi ile Jongho hemen ayağa kalkarak kendi kapısını açmıştı.Hemen yanındaki merdivenlerden çıkan sarışin çocuğu gördüğünde kendi telefonunu alarak merdivenlerden onu takip etti.Sarışın olan çatı katındaki eşsiz manzaralı çalışma odasına geldiğinde kapıyı yavaşça araladı,içeriye girdikten sonra yavaşça yüzündeki tatlı gülümseme ile arkasına döndü.

"Neden uyumadın?"

"Uykum yoktu efendim."

"Oh peki o zaman şey eğer istersen gelebilirsin içeriye."

Jongho başıyla onaylayarak içeriye girdi. Sarışın olan sessizce kapıyı kapattı ve masasının başına geçti.

Jongho ise odadaki yatağa oturup odayı incelemeye başladı.Yeosang'ın oturduğu masa tamamen tahta olan bir duvara bakıyordu. Odada ki tek ışık kaynağı masadaki çalışma lambasının ışığıydı.Şuan oturduğu yatak tam ortadaydı ve tavana asılıydı.Yerden yukarıda...
Başını sağa çevirdiğinde ise boydan boya bir cam olduğunu fark etti ama pencereler ve perdeler tamamen kapalıydı.Ayağa kalkıp perdeyi biraz aralayarak dışarıya baktı.Dolunay tam da gökyüzünün ortasındaydı.Heryer beyaz ışıkla aydınlanmıştı.

Arkasını dönüp sarışın olana baktı.Büyük bir odaklanma ile projesini çiziyordu.O sırada masanın altında ki dolabı fark etti.Fazla büyük olmayan ve tam da masanın altına sığan bir buzdolabı.Belli ki kahve ya da soğuk çay içindi.

Yatağa tekrar oturdu ve kendini geriye atarak sırtını yatakla buluşturdu.

-Yeosang'dan-

Projem sonunda bitmişti.Masanın üzerindeki saate baktığımda saat neredeyse 3'tü.Gözlerimi ovuşturup dolaptan çıkardığım ikinci kahvemin dibini de içtim.Kutuyu çöpe atıp ayağa kalkarak projenin taslağını Bay Song'a fotoğrafını çekerek attım.Vücudum ve gözlerim fazlasıyla yorgun düşmüştü.Odadaki yatağa uzanarak gözlerini kapattı.

AAA o yatakta tek mi acaba:)))